Diziler Dizmeyiler

Zamanına yerli dizileri bayıla bayıla izleyen bir insandır ama son yıllarda dizi sektöründe yabancıların ‘soap opera’ dediği aslında pembe dizi olan dizi tiplerinin ki benim izlenimime göre 25 yaş altı kızlarla sürekli kirli sakal ve bağrı açık açık gömlek ile dolaşan onlardan belki birkaç yaş büyük erkeklerin başrollerinde ve de bir takım değerli yaşları daha ileri oyuncuların bunların aile büyüklerini canlandırdığı ya yalıda ya da gecekonduda geçen diziler hiç ilgimi çekmiyor. O da hani kanallar arası geçişlerde (buna eskiden zaplamak derdik. Bak şimdi Word altını çizdi zaplamak bir kelime değil diye. Ama inanın 90’larda vardı.) denk geldiğim kadarı.
Son birkaç senede, artık post-modern diyeceğimiz dönemde bir de birbirine bağrışmalı olanları çıktı bunların. Bazı şeyleri yıllardır bilerek takip etmiyorum. Yerli yabancı bazı gündem olarak kişileri bilerek bakmıyorum kimdir diye. Eskiden öğrenmeye aşık olan biri olarak son yıllarda (aslında bazı konularda on yılı aşkın süredir) bilerek bakmıyorum ama sanıyorum bir ‘psikolojik’ dram dizisi modası var. Birbirine bağırmalı diziler bunlar ile aynı potada mı çok emin değilim ama ayrı olsalar bile ne kızların oğlanların birbirlerine bağırdığı ne de karakterlerin üstlerini başlarını yırttığı diziler bana göre değil.
‘Bütün diziler sana göre mi olacaktı?’ diyenler olabilir. Elbette ‘Saksı değilim ben. En çok bana uygun dizi yapacaksınız’ gibi bir düşüncem yok. Bu tür dizilerin birçoğu (bağırmalı olanlar hariç) 2000’lerin ilk yarısında da vardı. Misal; Aliye, Bir İstanbul Masalı, Zerda vesaire vesaire. Ama o zaman daha değişik diziler de vardı. Örneğin sitkom olmayan aile dizisi tamamen silindi sanki. Hatta silineli baya oldu. Çeşitli aile komedileri yapıldı 2000’lerin sonu ve 2010’larda ama mesela Bizimkiler ayarında bir günlük hayat anlatan (slice of life) dizi benim bildiğim yok.
Hani konu aile dizisi, samimiyet de değil. Mafya dizisi var mı? İçin de mafya olan pembe dizi değil. Bağrı açık oğlanla sürekli abiye elbise giyen kızın aşkını anlatıp da çeşni olsun diye içinde mafya geçen değil. Yoksa ‘e canım tarihî diziler var ya değişik olarak’ diyenler olabilir. Diriliş: Ertuğrul’u birkaç bölüm izledim. Ertuğrul, kamp ateşinde göğe bakıp ‘ceylan gözlüsünü’ hayal edince kapattım. Sanki tarihî figürler de pembe dizilere ancak bir paravan için kullanıyor. Oysa ben tarihimizi dizi yapmaya kesinlikle varım. Batılılar Roma Roma Roma deyip duruyorlar birçoğu aslında ataları Roma’nın tebaası olmamış Cermen ya da Slav olduğu halde. Biz de Osmanlı diyebiliriz hatta demeliyiz ama bu aşka bir paravan olmamalı.
Bizimkiler demişken, ‘acaba ben mi eski zamanları yanlış hatırlıyorum?’ düşüncesiyle bir ‘sanal 90’lar deneyimi’ amacıyla bazı yerli ve yabancı yeniden izlemeye karar verdim. Yerli olarak; Bizimkiler (ki aslında 1989’da başlamış ama neyse), Çiçek Taksi ve Tatlı Kaçıklar’ı. Yabancı olarak ise The X-Files, Seinfeld (bu da 1989 aslında) ve Lois & Clark’ı tercih ettim. Aslında yedinci olarak da Law & Order’ı koyacaktım ama yedi dizi biraz ağır geldi açıkçası. Edindiğim sonuç o ki, kendime yakın bulduğum bir zaman varmış. Aynı zamanda, aşırı dramadan uzak, günlük hayatı, sıradan bir ailenin (kime göre? Bana göre).
Tabi burada mevzu yine tek tipleşmeye geliyor. Eskiden olan dizi çeşitliliği, dizi ihracatı ile ortadan kalktı. Benim bildiğim şu an televizyonda bir tek komedi dizisi yok. Sebebi elbette komediyi ihraç etmenin zorluğu. Ama hadi dram olacaksa da biraz pembe dizilikten uzak, daha günlük hayatı anlatan şeyler olamaz mı arada? Daha önce diziler hayrına yapılmıyordu elbet ama şimdi aşırı bir ticarileşme oldu. Bu da aslında gerek Türk televizyon sektörü gerekse başka herhangi bir sektöre kadar gider. Belki de eskiden yönetimde ve tasarımda kurallar bu denli dikkate alınmıyor daha “saldım çayıra Mevla kayıra” düşüncesi vardı. Kurumsallaşmanın bir yan etkisi olarak görülebilir çeşitsizleşme.
Ha bir de son olarak, Bizimkiler’i yaşım gereği 1993’ ve sonrası olmak üzere izlediğimi hatırlıyorum. Ancak ilk bölümlerine bakarsak dizinin adı pekala “Şükrü Bey’in Dramı” olabilirmiş.